28 Mart 2011 Pazartesi

İyiki Doğdun Oğlum..




Eymen Çağan'ımız....
2010 Mart'ın 20'si
O Günden Sonra
Herşey Bambaşka.
Artık Herşey Eymen Çağan.
Mart'ın En Güzel Güneşi
Bizim Evimize Doğdu..
Hoşgeldin Minik Meleğim.
Sevgi Kelebeğim Hoşgeldin

Dedim tam 1 yıl önce bu ay..! Herşey minik bir prensin hayatımıza girmesiyle değişti.Önceliğimiz oldu.O güldü biz güldük.O ağladı biz ağladık.İlk gülüş,İlk diş,İlk emekleme,İlk adım...Hepsi bizi heyecanladırdı gururlandırdı hüzünlendirdi.


Şimdi bir ilk zamanı daha OĞLUM 1 YAŞINDA.. :love9: Annemm Canım Oğlum..Nice yaşlar gör inşallah.Biz hep senin yanındayız.Hayatta doğrularında yanlışlarınla Koca bir öbür,nefesimizin yettiği sürece en büyük destekçin olacağız..


Eymen Çağan'ım Sana;Sütüm,Hakkım,Uykusuz Gecelerim Ve Harcadığım Emeklerim Helaldir.

Adamım!Oğlumm İyiki Doğdun İyiki Varsın... :love9:

21 Mart 2011 Pazartesi

Sadece Güldü


Güldüm,güldü…Sonra ben gözlerinin içine baktım,güldük,güldüm.

İçimden o gülünce sıcaklara göç ederken huzme huzme oynaşan kuşlar geçti, iki yana açıldı bir komedi oyununun tiyatrosu ve kapandı iki göz kapağının arasından ışıklar saçarak!

Gülüş aynı gülüş değildi o zaman diliminden herhangi birininkinin. Lakin daldığında içine tebessümden kaçmak söz konusu bile değildi.

En olmadık anda döken yağmur gibi sakinleştiren, en zirvesindeyken harbi zihni sinirimin beni ehlileştiren, onun hayata bakış açısıydı.

Nereye gidersem gideyim cebime attığım şekerlemeler gibi en dibe vurduğumda yüreğimi tatlandırırdı.

Ve belki de bazen onun en gülünmeyecek bulduğu paydada ben gülerdim hayata . Çünkü komedileştirmişti zamanı, en alakasız bir münazaraya bir bakışla ve ya bir anlayışla birkaç kelime de kahkahalar ekletmişti, bir kelime ile beni, bir ahval ile alemi gülücüklere boğmuştu ve arkasını yürüyüp gitmişti.

Bense dudaklarımı bir kelam için kımıldatamayacak kadar tebessümden yoksun olduğum anda bile onun bir oyuncağını yere düşürdüğü dakikada anlamsız masum, şartsız gülüşlerine asla kayıtsız kalamıyordum.Açılıyordu gökyüzüm, güneş geliyordu sarıdan turanja ,
Dönüyordu dünya ,gülüyordu dünya!

Ney miydi sebep bu anlara en çok? Çocukluk!

Damarlarına iliklerine kadar boyama kalemleri ile çizilmiş ,
iki çim yeşili dağdan akan turkuaz nehrin üstünde, buz mavisi gökyüzünün hemen altında,sirk gibi hareketli,herkesin eğlendiği, kötülüklerden arınmış çocuksu bakış açısı!

Aklımın bazen mukayyet olmakta bile zorlanacak kadar geniş olduğunu düşündüğüm sırada minnacık bir detaya muazzam bir hayal gücü ile masallar indiren neredeyse 14 aylık dimağıydı sebep!

Belki çizgi filmde aptalca dağdan aşağı yuvarlanan tilki, belki kolu bir anda koparak elinde kalan oyuncak kamyon şoförü veya pijamasının sağ ayağından elimi uzatarak yüzüne dokunduğum andaki basit ahenk kahkahalara boğardı onu!

Ve bana da ve sıcağı ile ısıttığı o yuvaya da baharlar doğardı berrak!

Çünkü tertemizdi yüreği, her karede bir komedi bulacak, her kareye bir kelime ile komedi konduracak kadar temiz, bardağın dolu tarafında, siyahı beyaz gören bir masumlukla!
Ve güldük tekrar, güldü,güldüm!

Gözlerinde hep güldüğü yarınları, hep çocuk kaldığı anları görmek istedim , Gördüm!
Tıpkı onun hayatı istediği gibi görüp te istediği kadar güldüğü ve güldürdüğü gibi….

Sevgiler

ALINTI.

20 Mart 2011 Pazar

Çocuğunuz Görsel, Matematiksel, Bedensel, Ritmik Zekalardan Hangisine Sahip?

İşte size bunu öğrenmek için bir yol

Çocuğunuzun Zekâ ve Yeteneklerini Nasıl Keşfedersiniz?.
Çocukların üstün zekâlı ve üstün yetenekli olduklarını anlayabilmek için bazı davranış ve hareketlerine dikkat etmek gerektiği, çocukların yaptığı hareket ve söylediği sözlerin onların zekâ ve yetenekleri konusunda ipuçları verdiği belirtildi.
Aylık kültürel aile dergisi Moral Dünyası ocak ayı kapak konusu olarak üstün zekalı ve üstün yetenekli çocukları işledi. Dergide Uzman Pedagog Adem Güneş’in ve Üstün Zekâlı/Yetenekli Öğrenciler Eğitmeni Didem Rümeysa Sezginer’in kaleme aldığı yazılarda üstün zekâlı ve üstün yetenekli çocukların özelliklerine yer verildi.
Dergide verilen bilgilere göre üstün zekâlı olan çocukların özellikleri şöyle:

Bedensel özellikleri:
- Beden yapıları (boy ve ağırlık bakımından) ve sağlık durumları bakımından yaşıtlarına oranla daha ileri durumdadırlar.
- Enerji düzeyleri yüksektir, hareketlidirler.
- Erken yürürler.
- Erken konuşurlar.
- Bebeklik döneminde daha az uyku gereksinimi duyarlar.
- İlgilendikleri zaman dikkatlerini yoğunlaştırabilirler.
- Kullandıkları dil, başlangıçta bile yaşıtlarına göre daha gelişmiştir. Sözcük zenginliği, ifade düzgünlüğü dikkat çeker.
- Duyu organı bozuklukları, bedensel sakatlık gibi durumlara normal çocuklara göre daha az rastlanır. Hastalıklara karşı daha dayanıklıdırlar.
- Duyu organları keskin olması nedeniyle bebekliklerinde battaniyelerini üstlerinden atma, giyim eşyalarındaki markalardan, altlarının ıslanmasından rahatsız olma, gürültüye yoğun tepki gibi özellikler gösterebilirler.
- Duyu organlarının aşırı duyarlıkları tat alma duyularında da görülebilir. Mesela iki değişik fabrikanın ürettiği meyve suyu arasındaki ufak farkı hissedebilirler.

Zihinsel özellikleri:
- Öğrenme hızları yüksektir. Çabuk ve kolay öğrenirler.
- Dikkat süreleri daha uzundur. Daha kolay odaklanabilirler.
- Düşünme becerileri gelişmiştir. Fikir üretmede daha aktiftirler.
- Kelime hazineleri çok geniştir, bildikleri kelimeleri kolaylıkla kullanırlar.
- Pek çok işlemi zihinsel olarak kolaylıkla başarabilirler.
- Genelleme yapmada, ilişkileri görmede, bilgilerin transferinde, mantıki çağrışımlarda ileridirler.
- Soyut fikirlere karşı ilgileri fazladır.
- Hayal güçleri çok kuvvetlidir.
- Okul çalışmalarında, akademik konularda yaşıtlarından 1-2 yıl ileridirler.
- Yaş düzeylerinin 1-2 yıl üstündeki kitapları okumaktan hoşlanırlar ve anlarlar.
- Keşfetmekten hoşlanırlar. Kalıplardan, sıradanlıktan uzak kalmayı tercih ederler. Orijinal bilgiler, buluşlar, yaklaşımlar ilgilerini çeker.
- Diğer çocukların farkında olmadığı pek çok alanda bilgi sahibidirler.
- Hafızalarını etkin kullanırlar. Fazla çalışmaya gerek duymadan, duyduklarını ve okuduklarını uzun zaman belleklerinde tutarlar ve hatırlarlar.
- Meraklıdırlar. Çok soru sorarlar ve ilgi alanları geniştir. Zihinlerinde bilgiye karşı bitmeyen bir açlık vardır. Devamlı öğrenmekten sıkılmaz ve yorulmazlar.
- Çoğunlukla okula başlamadan önce okuma-yazma öğrenirler.
- Pratik bilgileri çoktur.
- Hazır cevaptırlar, uyanık ve girişkendirler.
- Mizah duyguları güçlüdür.

Sosyal özellikleri:
- Arkadaşları arasında popülerdirler.
- Arkadaşlarını kendilerinden yaşça 2-3 yaş ileri olanlardan seçerler.
- Lider ruhludurlar, başkalarına tabi olmaktan hoşlanmazlar.
- Okula karşı isteklidirler, ders dışı uğraşılara katılmaktan zevk alırlar.
- Sosyal uğraşılardan, sportif faaliyetler, şiir, hikâye ve resim alanlarında çalışmaktan hoşlanırlar.
- Nüktedandırlar, orijinal bağlantılar kurarak, beklenmeyen espriler yapabilirler.
- Kendilerine ait orijinal ilgileri vardır. İlgi alanlarına çok iyi odaklanıp bu alanlarda da başarı gösterirler.
- Yeni ve değişik durumlara kolay ve çabuk uyarlar. Değişime açık bir yapıları vardır.
- Dünya sorunlarına bile ilgilidirler. Çözüm bulmaya yönelirler.

Ailede uygulanacak eğitim
Çocukları üstün zekâlı olan anne-babalar, çocuklarının bu özelliğinin gelişmesi için ev içerisinde çocuklarıyla iletişimde şu noktalara dikkat etmelidirler:
Ailenin, çocuğun diğer bireylerden farklı olduğunu bilmesi ve farklı ihtiyaçlar içinde olduğunu değerlendirebilmesi çok önemlidir. Ona yaklaşım ve iletişimle ilgili devamlı olarak rehber öğretmenleriyle iletişim halinde olunmalıdır.
Bu tip çocukların, yüksek zihinsel potansiyellerinin yanında, aslında bir “çocuk” oldukları unutulmamalıdır. Onlardan olgun birey davranışları beklenmemelidir.
Meraklı tutumları, çok soru sormaları, devamlı öğrenme isteklerinin önüne engeller konulmamalı, hatta takdir edilmelidir. Bu konuda, sorularına sabırla ilgi gösterilmelidir.
Çocuk, değişik düşüncelerinden, orijinal fikirlerinden dolayı hemen eleştirmeye tabi tutulmamalıdır. Fikirlerine saygı duyulduğu daima hissettirilmelidir. Eleştirilmesi gereken konularda da, yapıcı bir yaklaşım içerisinde olunmalıdır. Bu şekilde, düşünce üretimi devamlı olarak desteklenmelidir.
Aile hayatına orijinallikler katılmalı, normal yaşam zengin bir öğrenme çevresine dönüştürülmelidir. Ailece değişik faaliyetlerde bulunulması, birlikte yeni ufuklara yelken açılması verimliliği arttırır.
Üstün zekâlı/yetenekli çocuk “tek doğru cevaba”, “tek tipte düşünmeye” kilitlenmemelidir. Zengin düşünme, farklı bakış açılarıyla değerlendirebilme becerisi geliştirilmelidir.

ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLAR
Her çocuğun mutlaka bir yeteneği olduğu vurgusu yapılan dergide yetenek çeşitleri ve özellikleri şöyle belirtiliyor:

Dilsel veya Sözel Zekâ
Dilsel veya sözel yetenekli çocuklar şu şekilde anlaşılır:
- Kelime oyunlarını sever.
- Hikâye, masal, fıkra dinlemek ve anlatmaktan hoşlanır.
- Sözel olarak kendini ustaca ifade edip iletişim kurar.
- Yaşına göre oldukça iyi kelime hazinesi vardır.
- Söylenenleri ve dinlediklerini unutmaz, iyi bir hafızası vardır.
- Okuma yazmaya ve kitaplara ilgi duyar.
Dilsel veya sözel yeteneğe sahip çocuklar için şu çalışmalar yapılmalıdır:
- Günlük yazmaya teşvik edin.
- Düşündüklerini yazıya dökmesine yardım edin.
- Bir dergi ya da gazeteye abone olmasını sağlayın.
- Mutlaka gittiği yerler hakkında yazmasını destekleyin.
- Gezilerde mutlaka kart yazıp göndersin.
- Dersle ilgili sorular hazırlasın.
- Anlattıklarını eleştirmeden dinleyin, düzeltmeleri sözü bittikten sonra yapın.
- Hikâye, fıkra, masal, film anlatmasına fırsat tanıyın, iyi bir dinleyici olun.
- En az haftada bir gün, uygun bir saati okuma saati olarak belirleyin.
- Hikâye tamamlamalar, yeni öğrenilmiş sözcüklerle cümle kurma oyunları oynatın.

Matematiksel Zekâ
Matematiksel zekâlı ve yetenekli çocuklar şu şekilde anlaşılır:
- Beyni zorlayıcı yap-bozları (puzzle) sever.
- Strateji oyunlarını sever.
- Nesnelerin nasıl çalıştığını merak eder, sorular sorar.
- Nesneleri birebir eşler.
- Hızlı bir şekilde zihinsel hesaplamalar yapar.
- Matematiksel aktiviteleri sever.
- Yüksek düşünme becerileri kullanır.
- Neden-sonuç ilişkisi kurar.
Matematiksel zekâya sahip çocuklar için şu çalışmalar yapılmalıdır:
- Pratik yaptırın.
- Güncel yaşamla eşleştirmeler yaptırın.
- Problem hazırlatın.
- İlişkilendirmeler yaptırın.
- Sayılara dayalı oyunlar oynatın.
- İki nesne arasındaki ilişkiyi buldurun.
- Tahminde bulundurun.
- Beyin fırtınası yaptırın.
- Olayları sıraya koydurun.
- Grafik hazırlatın.
- Soru bankası oluşturtun.
- Bütçe hazırlatın.
- Cevaplara soru oluşturtun.

Görsel Zekâ
Görsel zekâlı ve yetenekli çocuklar şu şekilde anlaşılır:
- Dizi oluşturan yap-bozları ve bulmacaları sever.
- Kâğıt üzerinde karalamalar yapar.
- Şemalarla anlatmayı sever.
- Okurken kitapların yazılarından çok resimlerine odaklanır.
- Görsel sunuşları sever.
- Sanat çalışmalarından çok keyif alır.
- Arkadaşlarına göre daha çok hayal kurar.
- Hayalindeki resimleri çok güzel anlatır.
- Tablo, harita, diyagramları kolaylıkla okur.
- Adresleri mükemmel tarif eder, kolaylıkla bulur.
Görsel zekâya sahip çocuklar için şu çalışmalar yapılmalıdır:
- Boyama ve resimler yapabileceği ortam hazırlayın.
- Resim, heykel, seramik sergilerine gitmesine imkân sağlayın.
- Kamera ve fotoğraf makinesi kullandırın.
- Hayal kurmasını sağlayın.
- Artık maddeleri biriktirip, yeni ürünler yaptırın.
- Yolculuklarda ve derslerde harita kullanmasını sağlayın.
- Adres bulmak için kroki çizmesini isteyin.
- Motif yapma, işleme, boyama yapma ortamı oluşturun.
- Konunun resmini yaptırın.
- İki boyutlu ve üç boyutlu çizmesini isteyin.
- Resim anlattırın.

Bedensel Zekâ (Spor Yeteneği)
Bedensel zekâlı ve yetenekli çocuklar şu şekilde anlaşılır:
- Uzun zaman yerinde oturamaz. Oturmak zorunda kalırsa elleri, ayakları, saçları ile oynar.
- Nesneleri parçalayıp bütünleştirmeyi sever.
- Yeni ve tanımadığı nesnelere mutlaka dokunur.
- Koşmayı, atlamayı, tırmanmayı, güreşmeyi sever.
- Kendini teatral olarak ifade eder.
- Parmak boya, hamur, çamur ve su ile oynamayı sever.
- Bir veya daha çok sporla uğraşır.
Bedensel zekâya sahip çocuklar için şu çalışmalar yapılmalıdır:
- Boya ve hamur çalışmalarını destekleyin.
- Anlatımlarını jest, mimik ve beden dilini kullanarak ifade edebilecekleri ortamlar oluşturun.
- Bedenlerini kullanabilecekleri sessiz sinema türündeki oyunlar oynatın.
- Spor ve dansa yönlendirin.

Ritmik Zekâ
Ritmik zekâlı ve yetenekli çocuklar şu şekilde anlaşılır:
- Ritmik olarak konuşur veya ritmik hareket eder.
- Çevresindeki seslere karşı çok duyarlıdır.
- Müziğe eşlik eder.
- Çalışırken tempo tutar.
- Melodileri kolayca hatırlar.
- Nota bilmese de sesleri tanır.
- Öğrendiği şarkıları usulüne uygun seslendirir.
- Enstrüman çalar. Koroda çalışmaya heveslidir.
Ritmik zekâya sahip çocuklar için şu çalışmalar yapılmalıdır:
- Müziksel ritmik etkinliklerden yararlanın.
- Sanat değeri önemli müzik konserlerine gitmelerini teşvik edin.
- Müzik aletlerini kullanmalarını önerin.
- Konu ile ilgili beste yapmalarını sağlayın.
- Tekrar yaparken ritimlerden yararlanın.
- Bir müzik eserini dinleyip, hikâyeleştirmeye ya da resimlemeye, bedensel hareketlerle ifadeye yönlendirin.

Sosyal Zekâ
- Birden çok arkadaşı vardır.
- Çevresi tarafından aranılan bir kişidir.
- Diğerlerine ilgi gösterir. İlgilenir.
- Her ortamda çevresiyle çok kolay iletişim kurar.
- Kulüp ve kurslara üyedir.
- Problemi olan arkadaşlarına tavsiye verir.
- Doğal lider olarak davranır.
- Bir grup içinde olmayı sever
Sosyal zekâya sahip çocuklar için şu çalışmalar yapılmalıdır:
- Gruplarla çalışmaya yönlendirin.
- Farklı kulüp ve aktivitelerde görev almaya teşvik edin.
- Arkadaşlarıyla sosyal aktiviteler hazırlatın.
- Yarışmalar düzenleyin.
- Gruplar karşısında konuşma egzersizleri yaptırın.
- Öğrendiklerini ve düşündüklerini başkalarıyla paylaşmaya teşvik edin.
- Sosyal bir sorun üzerinde tartışma yaparak çözümü ondan isteyin.

Çocuk Koruma Kanunları

ÇOCUK KORUMA KANUNU
Kanun Numarası : 5395
Kanun Kabul Tarihi : 03/07/2005
Resmi Gazete Tarihi : 15/07/2005
Resmi Gazete Sayısı : 25876
BİRİNCİ KISIM : AMAÇ, KAPSAM, TEMEL İLKELER, KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER
BİRİNCİ BÖLÜM : AMAÇ, KAPSAM, TANIMLAR VE TEMEL İLKELER
 AMAÇ

Madde 1 - (1) Bu Kanunun amacı, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir.

KAPSAM

Madde 2 - (1) Bu Kanun, korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında alınacak tedbirler ile suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanacak güvenlik tedbirlerinin usûl ve esaslarına, çocuk mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri kapsar.

TANIMLAR

Madde 3 - (1) Bu Kanunun uygulanmasında;

a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile, onsekiz yaşını doldurmamış kişiyi; bu kapsamda,

1. Korunma ihtiyacı olan çocuk: Bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru çocuğu,

2. Suça sürüklenen çocuk: Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuğu,

b) Mahkeme: Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerini,

c) Çocuk hâkimi: Hakkında kovuşturma başlatılmış olanlar hariç, suça sürüklenen çocuklarla korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında uygulanacak tedbir kararlarını veren çocuk mahkemesi hâkimini,

d) Kurum: Bu Kanun kapsamındaki çocuğun bakılıp gözetildiği, hakkında verilen tedbir kararlarının yerine getirildiği resmî veya özel kurumları,

e) Sosyal çalışma görevlisi: Psikolojik danışmanlık ve rehberlik, psikoloji, sosyal hizmet alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun meslek mensuplarını,

İfade eder.

TEMEL İLKELER

Madde 4 - (1) Bu Kanunun uygulanmasında, çocuğun haklarının korunması amacıyla;

a) Çocuğun yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınması,

b) Çocuğun yarar ve esenliğinin gözetilmesi,

c) Çocuk ve ailesinin herhangi bir nedenle ayrımcılığa tâbi tutulmaması,

d) Çocuk ve ailesi bilgilendirilmek suretiyle karar sürecine katılımlarının sağlanması,

e) Çocuğun, ailesinin, ilgililerin, kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği içinde çalışmaları,

f) İnsan haklarına dayalı, adil, etkili ve süratli bir usûl izlenmesi,

g) Soruşturma ve kovuşturma sürecinde çocuğun durumuna uygun özel ihtimam gösterilmesi,

h) Kararların alınmasında ve uygulanmasında, çocuğun yaşına ve gelişimine uygun eğitimini ve öğrenimini, kişiliğini ve toplumsal sorumluluğunu geliştirmesinin desteklenmesi,

i) Çocuklar hakkında özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirler ile hapis cezasına en son çare olarak başvurulması,

j) Tedbir kararı verilirken kurumda bakım ve kurumda tutmanın son çare olarak görülmesi, kararların verilmesinde ve uygulanmasında toplumsal sorumluluğun paylaşılmasının sağlanması,

k) Çocukların bakılıp gözetildiği, tedbir kararlarının uygulandığı kurumlarda yetişkinlerden ayrı tutulmaları,

l) Çocuklar hakkında yürütülen işlemlerde, yargılama ve kararların yerine getirilmesinde kimliğinin başkaları tarafından belirlenememesine yönelik önlemler alınması,

İlkeleri gözetilir.


İKİNCİ BÖLÜM : KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER

KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER

Madde 5 - (1) Koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularında alınacak tedbirlerdir. Bunlardan;

a) Danışmanlık tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye,

b) Eğitim tedbiri, çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına; iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine,

c) Bakım tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi hâlinde, çocuğun resmî veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesine,

d) Sağlık tedbiri, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbî bakım ve rehabilitasyonuna, bağımlılık yapan Maddeleri kullananların tedavilerinin yapılmasına,

e) Barınma tedbiri, barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı tehlikede olan hamile kadınlara uygun barınma yeri sağlamaya,

Yönelik tedbirdir.

(2) Hakkında, birinci fıkranın (e) bendinde tanımlanan barınma tedbiri uygulanan kimselerin, talepleri hâlinde kimlikleri ve adresleri gizli tutulur.

(3) Tehlike altında bulunmadığının tespiti ya da tehlike altında bulunmakla birlikte veli veya vasisinin ya da bakım ve gözetiminden sorumlu kimsenin desteklenmesi suretiyle tehlikenin bertaraf edileceğinin anlaşılması hâlinde; çocuk, bu kişilere teslim edilir. Bu fıkranın uygulanmasında, çocuk hakkında birinci fıkrada belirtilen tedbirlerden birisine de karar verilebilir.

KURUMA BAŞVURU

Madde 6 - (1) Adlî ve idarî merciler, kolluk görevlileri, sağlık ve eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, korunma ihtiyacı olan çocuğu Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bildirmekle yükümlüdür. Çocuk ile çocuğun bakımından sorumlu kimseler çocuğun korunma altına alınması amacıyla Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna başvurabilir.

(2) Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kendisine bildirilen olaylarla ilgili olarak gerekli araştırmayı derhâl yapar.

KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİR KARARI ALINMASI

Madde 7 - (1) Çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı; çocuğun anası, babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re'sen çocuk hâkimi tarafından alınabilir.

(2) Tedbir kararı verilmeden önce çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılabilir.

(3) Tedbirin türü kararda gösterilir. Bir veya birden fazla tedbire karar verilebilir.

(4) Hâkim, hakkında koruyucu ve destekleyici tedbire karar verdiği çocuğun denetim altına alınmasına da karar verebilir.

(5) Hâkim, çocuğun gelişimini göz önünde bulundurarak koruyucu ve destekleyici tedbirin kaldırılmasına veya değiştirilmesine karar verebilir. Bu karar acele hâllerde, çocuğun bulunduğu yer hâkimi tarafından da verilebilir. Ancak bu durumda karar, önceki kararı alan hâkim veya mahkemeye bildirilir.

(6) Tedbirin uygulanması, onsekiz yaşın doldurulmasıyla kendiliğinden sona erer. Ancak hâkim, eğitim ve öğrenimine devam edebilmesi için ve rızası alınmak suretiyle tedbirin uygulanmasına belli bir süre daha devam edilmesine karar verebilir.

(7) Mahkeme, korunma ihtiyacı olan çocuk hakkında, koruyucu ve destekleyici tedbir kararının yanında 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre velayet, vesayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında da karar vermeye yetkilidir.

TEDBİRLERDE YETKİ

Madde 8 - (1) Korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun menfaatleri bakımından kendisinin, ana, baba, vasisi veya birlikte yaşadığı kimselerin bulunduğu yerdeki çocuk hâkimince alınır.

(2) Tedbir kararlarının uygulanması, kararı veren hâkim veya mahkemece en geç üçer aylık sürelerle incelettirilir.

(3) Hâkim veya mahkeme; denetim memurları, çocuğun velisi, vasisi, bakım ve gözetimini üstlenen kimselerin, tedbir kararını yerine getiren kişi ve kuruluşun temsilcisi ile Cumhuriyet savcısının talebi üzerine veya re'sen çocuğa uygulanan tedbirin sonuçlarını inceleyerek kaldırabilir, süresini uzatabilir veya değiştirebilir.

ACİL KORUNMA KARARI ALINMASI

Madde 9 - (1) Derhâl korunma altına alınmasını gerektiren bir durumun varlığı hâlinde çocuk, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından bakım ve gözetim altına alındıktan sonra acil korunma kararının alınması için Kurum tarafından çocuğun Kuruma geldiği tarihten itibaren en geç beş gün içinde çocuk hâkimine müracaat edilir. Hâkim tarafından, üç gün içinde talep hakkında karar verilir. Hâkim, çocuğun bulunduğu yerin gizli tutulmasına ve gerektiğinde kişisel ilişkinin tesisine karar verebilir.

(2) Acil korunma kararı en fazla otuz günlük süre ile sınırlı olmak üzere verilebilir. Bu süre içinde Kurumca çocuk hakkında sosyal inceleme yapılır. Kurum, yaptığı inceleme sonucunda, tedbir kararı alınmasının gerekmediği sonucuna varırsa bu yöndeki görüşünü ve sağlayacağı hizmetleri hâkime bildirir. Çocuğun, ailesine teslim edilip edilmeyeceğine veya uygun görülen başkaca bir tedbire hâkim tarafından karar verilir.

(3) Kurum, çocuk hakkında tedbir kararı alınması gerektiği sonucuna varırsa hâkimden koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilmesini talep eder.

BAKIM VE BARINMA KARARLARININ YERİNE GETİRİLMESİ

Madde 10 - (1) Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından, kendisine intikal eden olaylarda gerekli önlemler derhâl alınarak çocuk, resmî veya özel kuruluşlara yerleştirilir.

ÇOCUKLARA ÖZGÜ GÜVENLİK TEDBİRİ

Madde 11 - (1) Bu Kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından, çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak anlaşılır.

AKIL HASTALIĞI

Madde 12 - (1) Suça sürüklenen çocuğun aynı zamanda akıl hastası olması hâlinde, 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 31 inci Maddesinin birinci ve ikinci fıkraları kapsamına giren çocuklar hakkında, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.

TEDBİR KARARLARINDA USÛL

Madde 13 - (1) Bu Kanunun 7 nci Maddesinin yedinci fıkrasında öngörülen durumlar hariç olmak üzere, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklarla korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında duruşma yapılmaksızın tedbir kararı verilir. Ancak, hâkim zaruret gördüğü hâllerde duruşma yapabilir.

(2) Tedbir kararının verilmesinden önce yeterli idrak gücüne sahip olan çocuğun görüşü alınır, ilgililer dinlenebilir, çocuk hakkında sosyal inceleme raporu düzenlenmesi istenebilir.

KANUN YOLU

Madde 14 - (1) Bu Kanun hükümlerine göre, çocuk hâkimi tarafından alınan tedbir kararlarına karşı itiraz yolu açıktır. İtiraz, 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun itiraza ilişkin hükümlerine göre en yakın çocuk mahkemesine yapılır.

İKİNCİ KISIM : SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA

BİRİNCİ BÖLÜM : SORUŞTURMA

SORUŞTURMA

Madde 15 - (1) Suça sürüklenen çocuk hakkındaki soruşturma çocuk bürosunda görevli Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır.

(2) Çocuğun ifadesinin alınması veya çocuk hakkındaki diğer işlemler sırasında, çocuğun yanında sosyal çalışma görevlisi bulundurulabilir.

(3) Cumhuriyet savcısı soruşturma sırasında gerekli görüldüğünde çocuk hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirlerin uygulanmasını çocuk hâkiminden isteyebilir.

ÇOCUĞUN GÖZALTINDA TUTULMASI

Madde 16 - (1) Gözaltına alınan çocuklar, kolluğun çocuk biriminde tutulur.

(2) Kolluğun çocuk biriminin bulunmadığı yerlerde çocuklar, gözaltına alınan yetişkinlerden ayrı bir yerde tutulur.

İŞTİRAK HÂLİNDE İŞLENEN SUÇLAR

Madde 17 - (1) Çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturma ayrı yürütülür.

(2) Bu hâlde de çocuklar hakkında gerekli tedbirler uygulanmakla beraber, mahkeme lüzum gördüğü takdirde çocuk hakkındaki yargılamayı genel mahkemedeki davanın sonucuna kadar bekletebilir.

(3) Davaların birlikte yürütülmesinin zorunlu görülmesi hâlinde, genel mahkemelerde, yargılamanın her aşamasında, mahkemelerin uygun bulması şartıyla birleştirme kararı verilebilir. Bu takdirde birleştirilen davalar genel mahkemelerde görülür.

ÇOCUĞUN NAKLİ

Madde 18 - (1) Çocuklara zincir, kelepçe ve benzeri aletler takılamaz. Ancak; zorunlu hâllerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlem alınabilir.

KAMU DAVASININ AÇILMASININ ERTELENMESİ

Madde 19 - (Değişik madde: 06/12/2006 - 5560 S.K.39.md)

(1) Çocuğa yüklenen suçtan dolayı Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından erteleme süresi üç yıldır.

ADLÎ KONTROL

Madde 20 - (1) Suça sürüklenen çocuklar hakkında soruşturma veya kovuşturma evrelerinde adlî kontrol tedbiri olarak Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu Maddesinde sayılanlar ile aşağıdaki tedbirlerden bir ya da birkaçına karar verilebilir:

a) Belirlenen çevre sınırları dışına çıkmamak.

b) Belirlenen bazı yerlere gidememek veya ancak bazı yerlere gidebilmek.

c) Belirlenen kişi ve kuruluşlarla ilişki kurmamak.

(2) Ancak bu tedbirlerden sonuç alınamaması, sonuç alınamayacağının anlaşılması veya tedbirlere uyulmaması durumunda tutuklama kararı verilebilir.

TUTUKLAMA YASAĞI

Madde 21 - (1) Onbeş yaşını doldurmamış çocuklar hakkında üst sınırı beş yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren fiillerinden dolayı tutuklama kararı verilemez.

İKİNCİ BÖLÜM : KOVUŞTURMA

DURUŞMA

Madde 22 - (1) Çocuk, velisi, vasisi, mahkemece görevlendirilmiş sosyal çalışma görevlisi, çocuğun bakımını üstlenen aile ve kurumda bakılıyorsa kurumun temsilcisi duruşmada hazır bulunabilir.

(2) Mahkeme veya hâkim, çocuğun sorgusu veya çocuk hakkındaki diğer işlemler sırasında çocuğun yanında sosyal çalışma görevlisi bulundurabilir.

(3) Duruşmalarda hazır bulunan çocuk, yararı gerektirdiği takdirde duruşma salonundan çıkarılabileceği gibi sorgusu yapılmış çocuğun duruşmada hazır bulundurulmasına da gerek görülmeyebilir.

HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

Madde 23 - (Değişik madde: 06/12/2006 - 5560 S.K.40.md)

(1) Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda, Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından denetim süresi üç yıldır.

UZLAŞMA

Madde 24 - (Değişik madde: 06/12/2006 - 5560 S.K.41.md)

(1) Ceza Muhakemesi Kanununun uzlaşmaya ilişkin hükümleri suça sürüklenen çocuklar bakımından da uygulanır.

ÜÇÜNCÜ KISIM : MAHKEMELER VE CUMHURİYET SAVCILIĞI

BİRİNCİ BÖLÜM : MAHKEMELERİN KURULUŞ, GÖREV VE YETKİSİ

MAHKEMELERİN KURULUŞU

Madde 25 - (1) Çocuk mahkemesi, tek hâkimden oluşur. Bu mahkemeler her il merkezinde kurulur. Ayrıca, bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak kurulabilir. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde çocuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Çocuk mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmaz. Mahkemelerin bulunduğu yerlerdeki Cumhuriyet savcıları, çocuk mahkemeleri kararlarına karşı kanun yoluna başvurabilirler.

(2) Çocuk ağır ceza mahkemelerinde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur ve mahkeme bir başkan ve iki üye ile toplanır. Bu mahkemeler bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak kurulur. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde çocuk ağır ceza mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır.

MAHKEMELERİN GÖREVİ

Madde 26 - (1) Çocuk mahkemesi, asliye ceza mahkemesi ile sulh ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılacak davalara bakar.

(2) Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar.

(3) Mahkemeler ve çocuk hâkimi, bu Kanunda ve diğer kanunlarda yer alan tedbirleri almakla görevlidir.

(4) Çocuklar hakkında açılan kamu davaları, Kanunun 17 nci Maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu Kanunla kurulan mahkemelerde görülür.

MAHKEMELERİN YARGI ÇEVRESİ

Madde 27 - (1) Çocuk mahkemelerinin yargı çevresi, kurulduğu il ve ilçenin mülkî sınırlarıyla belirlenir.

(2) Çocuk ağır ceza mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adlî yönden bağlanan ilçelerin idarî sınırlarıdır.

(3) Coğrafi durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerinin yargı çevresinin belirlenmesine veya değiştirilmesine Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir.

HÂKİMLERİN ATANMALARI

Madde 28 - (1) Mahkemelere, atanacakları bölgeye veya bir alt bölgeye hak kazanmış, adlî yargıda görevli, tercihan çocuk hukuku alanında uzmanlaşmış, çocuk psikolojisi ve sosyal hizmet alanlarında eğitim almış olan hâkimler ve Cumhuriyet savcıları arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır.

(2) Atamalarda istekli olanlarla daha önce bu görevlerde bulunmuş olanlara öncelik tanınır.

(3) Herhangi bir nedenle görevine gelemeyen hâkimin yerine bu hâkim görevine başlayıncaya veya Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yetkilendirme yapılıncaya kadar o yerdeki hâkimlerden hangisinin bakacağı, birinci fıkrada aranan nitelikler de gözetilerek adlî yargı adalet komisyonu başkanınca belirlenir.

İKİNCİ BÖLÜM : CUMHURİYET SAVCILIĞI VE KOLLUK

CUMHURİYET SAVCILIĞI ÇOCUK BÜROSU

Madde 29 - (1) Cumhuriyet başsavcılıklarında bir çocuk bürosu kurulur. Cumhuriyet başsavcısınca 28 inci Maddenin birinci fıkrasında öngörülen nitelikleri haiz olanlar arasından yeterli sayıda Cumhuriyet savcısı, bu büroda görevlendirilir.

ÇOCUK BÜROSUNUN GÖREVLERİ

Madde 30 - (1) Çocuk bürosunun görevleri;

a) Suça sürüklenen çocuklar hakkındaki soruşturma işlemlerini yürütmek,

b) Çocuklar hakkında tedbir alınması gereken durumlarda, gecikmeksizin tedbir alınmasını sağlamak,

c) Korunma ihtiyacı olan, suç mağduru veya suça sürüklenen çocuklardan yardıma, eğitime, işe, barınmaya ihtiyacı olan veya uyum güçlüğü çekenlere ihtiyaç duydukları destek hizmetlerini sağlamak üzere, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde çalışmak, bu gibi durumları çocukları korumakla görevli kurum ve kuruluşlara bildirmek,

d) Bu Kanunla ve diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmektir.

(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, bu görevler çocuk bürosunda görevli olmayan Cumhuriyet savcıları tarafından da yerine getirilebilir.

KOLLUĞUN ÇOCUK BİRİMİ

Madde 31 - (1) Çocuklarla ilgili kolluk görevi, öncelikle kolluğun çocuk birimleri tarafından yerine getirilir.

(2) Kolluğun çocuk birimi, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocuklar hakkında işleme başlandığında durumu, çocuğun veli veya vasisine veya çocuğun bakımını üstlenen kimseye, baroya ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna, çocuk resmî bir kurumda kalıyorsa ayrıca kurum temsilcisine bildirir. Ancak, çocuğu suça azmettirdiğinden veya istismar ettiğinden şüphelenilen yakınlarına bilgi verilmez.

(3) Çocuk, kollukta bulunduğu sırada yanında yakınlarından birinin bulunmasına imkân sağlanır.

(4) Kolluğun çocuk birimlerindeki personeline, kendi kurumları tarafından çocuk hukuku, çocuk suçluluğunun önlenmesi, çocuk gelişimi ve psikolojisi, sosyal hizmet gibi konularda eğitim verilir.

(5) Çocuğun korunma ihtiyacı içinde bulunduğunun bildirimi ya da tespiti veya hakkında acil korunma kararı almak için beklemenin, çocuğun yararına aykırı olacağını gösteren nedenlerin varlığı hâlinde kolluğun çocuk birimi, durumun gerektirdiği önlemleri almak suretiyle çocuğun güvenliğini sağlar ve mümkün olan en kısa sürede Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna teslim eder.

GÖREVLİLERİN EĞİTİMLERİ

Madde 32 - (1) Mahkemelerde görevlendirilecek hâkimler ve Cumhuriyet savcıları ile sosyal çalışma görevlilerine ve denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğünde görevli denetim görevlilerine, adaylık dönemlerinde Adalet Bakanlığınca belirlenen esaslara uygun çocuk hukuku, sosyal hizmet, çocuk gelişimi ve psikolojisi gibi konularda eğitim verilir.

(2) Mahkemelere atananların, görevleri süresince, alanlarında uzmanlaşmalarını sağlama ve kendilerini geliştirmelerine yönelik hizmet içi eğitim almaları sağlanır.

(3) Hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimin usûl ve esasları yönetmelikle belirlenir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : SOSYAL İNCELEME

SOSYAL ÇALIŞMA GÖREVLİLERİ

Madde 33 - (1) Adalet Bakanlığınca mahkemelere, en az lisans öğrenimi görmüş olanlar arasından yeterli sayıda sosyal çalışma görevlisi atanır. Atamada; çocuk ve aile sorunları ile çocuk hukuku ve çocuk suçluluğunun önlenmesi alanlarında lisansüstü eğitim yapmış olanlar tercih edilir.

(2) Mahkemelere atanan ve bu Kanun kapsamındaki tedbirleri uygulayan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda görevli sosyal çalışma görevlilerine almakta oldukları aylıklarının brüt tutarının yüzde ellisi oranında ödenek verilir.

(3) Bu görevlilerin bulunmaması, görevin bunlar tarafından yapılmasında fiilî veya hukukî bir engel bulunması ya da başka bir uzmanlık dalına ihtiyaç duyulması gibi durumlarda, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar ile serbest meslek icra eden birinci fıkrada öngörülen nitelikleri haiz kimseler de sosyal çalışma görevlisi olarak görevlendirilebilirler.

(4) Hakkında sosyal inceleme yapılacak çocuğun, incelemeye tâbi tutulacak çevresi mahkemenin yetki alanı dışında ise, davayı gören mahkemenin talimatına bağlı olarak çocuğun bulunduğu yerdeki mahkemece inceleme yaptırılır. Büyükşehir belediye sınırları içinde kalan yerlerde bu inceleme, davayı gören mahkemeye bağlı olarak çalışan sosyal çalışma görevlilerince yapılabilir.

SOSYAL ÇALIŞMA GÖREVLİLERİNİN GÖREVLERİ

Madde 34 - (1) Sosyal çalışma görevlilerinin görevi;

a) Görevlendirildikleri çocuk hakkında derhâl sosyal inceleme yapmak, hazırladıkları raporları kendilerini görevlendiren mercie sunmak,

b) Suça sürüklenen çocuğun ifadesinin alınması veya sorgusu sırasında yanında bulunmak,

c) Bu Kanun kapsamında mahkemeler ve çocuk hâkimleri tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmektir.

(2) İlgililer, sosyal çalışma görevlilerinin çalışmaları sırasında kendilerine yardımcı olmak ve çocuk hakkında istenen bilgileri vermek zorundadır.

(3) Sosyal çalışma görevlilerinin, görevleri sırasında yaptıkları ve hâkim tarafından takdir edilen masrafları Cumhuriyet başsavcılığının suçüstü ödeneğinden ödenir.

SOSYAL İNCELEME

Madde 35 - (1) Bu Kanun kapsamındaki çocuklar hakkında mahkemeler, çocuk hâkimleri veya Cumhuriyet savcılarınca gerektiğinde çocuğun bireysel özelliklerini ve sosyal çevresini gösteren inceleme yaptırılır. Sosyal inceleme raporu, çocuğun, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin mahkeme tarafından takdirinde göz önünde bulundurulur.

(2) Derhâl tedbir alınmasını gerektiren durumlarda sosyal inceleme daha sonra da yaptırılabilir.

(3) Mahkeme veya çocuk hâkimi tarafından çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılmaması hâlinde, gerekçesi kararda gösterilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : DENETİM

DENETİM ALTINA ALMA KARARI

Madde 36 - (1) Hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilen, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı onanan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen çocuğun denetim altına alınmasına karar verilebilir.

DENETİM GÖREVLİSİNİN GÖREVLENDİRİLMESİ

Madde 37 - (1) Denetim altına alınan çocukla ilgili olarak denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğü tarafından bir denetim görevlisi görevlendirilir. Ancak, korunma ihtiyacı olan çocuklar veya suç tarihinde oniki yaşını bitirmemiş suça sürüklenen çocuklar ile çocuğun aileye teslimi yönünde karar verilmesi hâlinde, bu çocuklar hakkında denetim görevi gözetim esaslarına göre Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yerine getirilir.

(2) Görevlendirme sırasında çocuğun kişisel özellik ve ihtiyaçları dikkate alınır ve çocuğa kolay ulaşabilecek olanlar tercih edilir.

DENETİM GÖREVLİSİNİN GÖREVLERİ

Madde 38 - (1) Denetim görevlisinin görevleri şunlardır:

a) Kararla ulaşılmak istenen amacın gerçekleşmesi için çocuğun eğitim, aile, kurum, iş ve sosyal çevreye uyumunu sağlamak üzere onu desteklemek, yardımcı olmak, gerektiğinde önerilerde bulunmak.

b) Çocuğa eğitim, iş, destek alabileceği kurumlar, hakları ve haklarını kullanma konularında rehberlik etmek.

c) İhtiyaç duyacağı hizmetlerden yararlanmasında çocuğa yardımcı olmak.

d) Kaldığı yerleri ve ilişki kurduğu kişileri ziyaret ederek çocuğun içinde yaşadığı şartları, ailesi ve çevresiyle ilişkilerini, eğitim ve iş durumunu, boş zamanlarını değerlendirme faaliyetlerini yerinde incelemek.

e) Alınan kararın uygulanmasını, bu uygulamanın sonuçlarını ve çocuk üzerindeki etkilerini izlemek, tâbi tutulduğu yükümlülüklerin yerine getirilmesini denetlemek.

f) Çocuğun gelişimi hakkında, üçer aylık sürelerle Cumhuriyet savcısı veya mahkemeye rapor vermek.

(2) Denetim görevlisi, görevini yerine getirirken gerektiğinde çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse ve öğretmenleriyle işbirliği yapar.

(3) Çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse çocuğun devam ettiği okul, işyeri veya çocukla ilgili bilgiye sahip kurumların yetkilileri, denetim görevlisine yardımcı olmak, görevi gereğince istediği bilgileri vermek zorundadırlar.

(4) Çocuğun yakınları denetim görevlisinin yetkilerine müdahale edemezler.

DENETİM PLÂNI VE RAPORU

Madde 39 - (1) Çocuğa uygulanacak denetimin yöntemi, denetim görevlisince, sosyal incelemeyi yapan uzman veya mahkeme nezdindeki sosyal çalışma görevlisi ile birlikte, görevlendirmeyi takip eden on gün içinde hazırlanacak bir plânla belirlenir.

(2) Denetim plânı hazırlanırken;

a) Çocuk hakkında alınan tedbirin amacı, niteliği ve süresi,

b) Çocuğun ihtiyaçları,

c) Çocuğun içinde bulunduğu tehlike hâlinin ciddiyeti,

d) Çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse tarafından çocuğa verilen desteğin derecesi,

e) Suça sürüklenmesi sebebiyle tedbir alınmış ise suç teşkil eden fiilin mahiyeti,

f) Çocuğun görüşü,

Dikkate alınır.

(3) Denetim plânı, mahkeme veya çocuk hâkimince onaylandıktan sonra derhâl uygulanır. Denetim görevlisi, kararın uygulama biçimi, çocuk üzerindeki etkileri ile çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimselerin veya kurumların çocuğa karşı sorumluluklarını gereğince yerine getirip getirmedikleri, kararın değiştirilmesini gerektirir bir durum olup olmadığı ve istenen diğer hususlarda her ay, ayrıca talep hâlinde mahkeme veya çocuk hâkimine rapor verir.

DENETİMİN SONA ERMESİ

Madde 40 - (1) Denetim, kararda öngörülen sürenin dolmasıyla sona erer. Tedbirden beklenen yararın elde edilmesi hâlinde denetim, sürenin dolmasından önce de kaldırılabilir.

(2) Denetim, çocuğun başka bir suçtan dolayı tutuklanması veya cezasının yerine getirilmesine başlanmakla sona erer.

SOSYAL İNCELEME VE DENETİM RAPORLARI HAKKINDA BİLGİ EDİNME

Madde 41 - (1) Sosyal inceleme raporu ile denetim plânı ve raporunun birer örneğini çocuğun avukatı veya yasal temsilcisi Cumhuriyet savcısından, mahkemeden veya çocuk hâkiminden alabilir. Çocuğa raporun içeriği hakkında bilgi verilir.

(2) Ancak, çocuk ve avukatı hariç olmak üzere birinci fıkrada gösterilen kişilerin sosyal inceleme raporu ile denetim plânı ve raporu hakkında bilgi sahibi olmasının çocuğun yararına aykırı olduğuna kanaat getirilirse, bunların incelenmesi kısmen veya tamamen yasaklanabilir.

DÖRDÜNCÜ KISIM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

UYGULANACAK HÜKÜMLER

Madde 42 - (1) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde Ceza Muhakemesi Kanunu, Türk Medenî Kanunu, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile 24.5.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümleri uygulanır.

(2) Denetim konusunda bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu hükümleri uygulanır.

ÇOCUĞUN GİDERLERİ

Madde 43 - (1) Çocuk hakkında verilen koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının giderleri Devletçe ödenir. Ödenecek miktar mahkemece verilecek bir karar ile tespit edilir.

(2) Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre çocuğa bakmakla yükümlü olan kimsenin malî durumunun müsait olması hâlinde, Devletçe ödenen meblağın tahsili için ilgililere rücu edilir.

KAMU GÖREVLİSİ

Madde 44 - (1) Bu Kanun kapsamına giren görevlerle bağlantılı olarak kamu görevlileri hakkında 2.12.1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz.

KURUMLAR

Madde 45 - (1) Bu Kanunun 5 inci Maddesinde yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirlerden;

a) (a) ve (e) bentlerinde yazılı danışmanlık ve barınma tedbirleri Milli Eğitim Bakanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve yerel yönetimler,

b) (b) bendinde yazılı eğitim tedbiri Milli Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,

c) (c) bendinde yazılı bakım tedbiri Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu,

d) (d) bendinde yazılı sağlık tedbiri Sağlık Bakanlığı,

Tarafından yerine getirilir.

(2) Bakım ve barınma tedbirlerinin yerine getirilmesi sırasında ihtiyaç duyulan kolluk hizmetlerinin yerine getirilmesi, çocukların rehabilitasyonu, eğitimi ve diğer bakanlıkların görev alanına giren diğer hususlarla ilgili olarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yapılan her türlü yardım ve destek talepleri Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, ilgili diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından geciktirilmeksizin yerine getirilir.

(3) Bu tedbirlerin yerine getirilmesinde kurumların koordinasyonu Adalet Bakanlığınca sağlanır.

KADROLAR

Madde 46 - (1) Bu Kanun gereğince kurulacak mahkemelerin kuruluş ve çalışmaları için gerekli sınıflardan yeteri kadar kadro temin edilir.

YÖNETMELİK

Madde 47 - (1) Bu Kanunun 5 ve 10 uncu Maddelerinin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Adalet Bakanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından müştereken, diğer Maddelerin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ise Adalet Bakanlığı tarafından altı ay içinde çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir.

YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN HÜKÜMLER

Madde 48 - (1) 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.

(2) Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanuna yapılan yollamalar, bu Kanunun ilgili hükümlerine yapılmış sayılır.

GEÇİCİ Madde 1 - (1) 2253 sayılı Kanun gereğince kurulan çocuk mahkemelerinde derdest bulunan ve bu Kanun ile kurulan çocuk mahkemesinin görevine giren dava ve işler, bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde çocuk mahkemesine devredilir.

(2) Genel ceza mahkemelerinde görülmekte olan ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte onsekiz yaşını doldurmuş olan sanıklar hakkındaki dava ve işler çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerine devredilmez.

(3) Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır.

(4) Çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde, bu mahkeme kurulup göreve başlayıncaya kadar korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbir kararları görevli aile veya asliye hukuk mahkemelerince alınır.

(5) Adalet Bakanlığının koordinatörlüğünde ilgili bakanlıklar ve bağlı kuruluşlar bu Kanunun yürürlüğü tarihinden itibaren altı ay içinde koruyucu ve destekleyici tedbirleri yerine getirmek üzere gerekli tedbirleri alır. Ayrıca, ilgili bakanlıklar ve bağlı kuruluşlar bu amaçla sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğine gidebilirler.

YÜRÜRLÜK

Madde 49 - (1) Bu Kanunun;

a) Suça sürüklenen ve hakkında bakım tedbiri uygulanan çocuklar hakkında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yerine getirilecek hizmetlere ilişkin hükümler ile 5 inci Maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra,

b) 37 nci Maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 5 inci Maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi yayımı tarihinden itibaren bir yıl sonra,

c) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,

Yürürlüğe girer.

YÜRÜTME

Madde 50 - (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

5 Mart 2011 Cumartesi

Blog'uma Dokunma..

Offf çok sinirliyim şuan..! bu ne kardeşim bir açılıyorbir kapanıyor.
Neymiş maçı yayınlanmış vs vs banane bizene neden hepimiz çekiyoruz ceremesini..
Banane senin yayın hakkından,bizene..
Blogumuzu geri istiyoruz..!
Bloguma dokunma kampanyasına destek bekliyoruz http://www.facebook.com/blogumadokunma Hadi arkadaşlar..